Şifrenizi mi Unuttunuz?
Hesabınıza yeniden girebilmeniz için e-mail adresinize yeni şifrenizi göndereceğiz.
HIZLI MENÜ
Tarihte Kars

Kars Zafer Madalyası

Tüm bu tarihi süreçler, Kars'ın zengin kültürel mirasını şekillendirmiştir. Bugün Kars, tarihî ve kültürel zenginlikleri, mimari eserleri ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir şehir olarak bilinir.

1853-1856 tarihleri arasında Osmanlı ile Rusya arasında yapılan Kırım savaşı devam ederken Osmanlı İmparatorluğunu sıkıştırmak amacıyla 14 Haziran 1855 tarihinde Rus Orduları doğu sınırlarımızı aşarak Kars Şehrini muhasara etmeye başlamıştır. Müşir Mehmed Vasıf Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 135 gün süren Rus kuşatmasına karşı Kars halkı ile birlikte kahramanca bir savunma yaparak 29 Eylül 1855 günü Kars Zaferini kazanmıştır.

Sultan Abdulmecid'in fermanıyla 3 yıl süreyle vergiden muaf tutulan Kars şehrine gazi unvanı verilmiştir.  Naif Efendi tarafından madalya resimleri, Mr. Robertson tarafından madalya kalıbının hazırlandığı altın, gümüş ve bakırdan "Kars Zafer Madalyaları" yaptırılmıştır.

Kars Zafer Madalyasının bir yüzünde Kars Kalesi, diğer yüzünde ise Sultan Abdulmecid Tuğrası bulunmaktadır. Madalyalar; 7 dirhem (13,4 gram) ağırlığında, 3,6 cm çapında altın, 29,7 gram gümüş ve 7 dirhem ağırlığında bakırdan 23,000 adet darp edilerek 1856 yılında Kars Zaferini kazanan askerlerimize ve şehit asker ailelerine dağıtılmıştır.

Günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzeleri Envanter Defterinin 328, envanter numarasının 89. sırasında altın, 90. sırasında gümüş ve 91. sırasında bakırdan yapılmış olan "Kars Zaferi Madalyaları" bu müzede bulunmaktadır.

Kars'ın Rus Ordularına karşı kahramanca savunulması sonucunda; kazanılan 1855 Kars Zaferi nedeniyle, şehrimize verilen. "Kars Zafer Madalyası" aynı zamanda Anadolu’da bir şehre verilen ilk Gazilik Madalyasıdır.

Kars Adının Menşei

Kars deyince akla, hamaset (yiğitlik) ve menkıbe diyarı gelir. Esasen ismi de menkıbeye dayanır. Kars adı milattan önce 130-127 tarihleri arasında Kafkas Dağları'nın kuzeyinden Dağıstan'dan gelerek bu havalide yerleşen Bulgar Türkleri'nin “Velentur” boyunun “Karsak oymağından” gelmektedir.

Kaşgarlı Mahmut Kars kelimesi için: “deve veya koyun yününden yapılan elbise ve karsak derisinden güzel kürk yapılan bir hayvan, bozkır tilkisi” demektedir. 

Türkiye' de bundan daha eski “Türkçe” isim taşıyan bir şehrimiz daha yoktur. 

Eski Türkçe'de “Karsak” karnının altı beyaz 75-80 cm. boyundaki çöl tilkisinin adıdır. Bu hayvanı totem edindiklerinden Kıpçaklar'ın “Karsak ” boyuna da bu ad verilmiştir. 

Buhara'lı Şeyh Süleyman da Kars'a; “Şal, kuşak, dokuma, belbağı, futa, miyanbet, karsak, tilki” demektedir. 

Batlamyus Kars'a; “Khorsa”, Strabom ise; “Khorzene” demektedir. Bir söylentiye göre de: Gürcü dilinde “Kapı kenti” anlamına gelen “Karis Kalaki”den gelmektedir. 

Türkistan'da bir su , Dağıstan'da bir köy, Bursa, Kahramanmaraş, Adana, Silifke, Tortum, Tercan, Afyon, Bolu ve Ankara'da birer köy; Ural Irmağı civarında bir göl, köy ve dağ; Makü Bölgesi'nde bir kışlak adıdır. 

Çıldır Gölü kuzeyinde ve ortasından devlet sınırı geçen Sodalı Göl'ün kuzeyindeki Karsak, Karzak Kasabası ile Karsak Gölü adları da Bulgar göçebelerinden kalmadır.